İçinde Okuma İsteği Yok!

Bu çocuğun “İçinde okuma isteği yok” retoriği ziyadesiyle yaygın… Bu ifadeyi kullanmayan çok nadir öğretmen ve anne baba var. Çocuğun “İçinde okuma isteği yok” retoriği çok tanıdık ve çok aşina olunan bir klişe söz değil mi sizce de?

Whatsapp'ta Paylaş
A
a

Okul, ders ve ödevle ilgili sorun yaşayan her öğrenci için her fırsatta söylenir.

Bazı öğretmenlerin ve anne babaların okuldan veya dersten kopmuş, soğumuş olan her öğrenci için; “İçinde okuma isteği yok” demesi en kolayı…”

Peki, ya okuma isteğini biz öldürmüşsek…

Bırakın çocuğun okuma isteğini öldürmek, çocuğun yaşama isteğini, sevincini öldüren veya hevesini kıran hatalı tutumlar var.

Çocuğun “İçinde okuma isteği yok” retoriği, esasında topu taça atmaktır.

Gelinen sonucun sorgulanmasının önüne duvar örmektir.

Nedenleri sorgula(t)mamaktır.

Çocuğun okuldan kopmanın başka sebeplerinin olabileceğini tartışmaya, konuşmaya açmamaktır.

Kafa yormamaktır.

İrdele(t)memektir.

Dolayısıyla çocuğun düştüğü durumun nedenleri olabileceğini düşünmeden, hesaba katmadan dersten, okuldan kopmuş her öğrenci için; “İçinde okuma isteği yok” demek, öğrenciyi gözden çıkarıp  öğrenciden vazgeçmektir.

Öğrenciyi kulak ardı  etmektir.

Öğrencinin bir sorun yaşıyor olabileceğini ön görmemektir bu…

Okul fobisi, akran zorbalığı gibi sorunların ya da kafasının dehlizlerinde üstesinden gelemediği bir trafik yaşadığını hesaba katmamaktır.

Bir çok öğrenci okul hayatına talihsizce başlayabiliyor. Ya da iyi başladığı halde daha sonra beklenmedik sorunlar yaşayabiliyor.

Bu, bazen öğretmenin bazen de anne babanın hatalı tutumundan kaynaklanabiliyor.

Ya da aynı anda hem öğretmen hem de anne babanın hatalı tutumunun bir sonucu olabiliyor.

İşte bu sebepleri görmezden gelip kolaycı bir yaklaşımla her öğrenci için “İçinde okuma isteği yok” demek, o öğrencinin üzerine çizgi çekmektir.

O öğrenciyi yalnız, başarısız, yetersiz ve işe yaramaz hissettirmektir.

Sorumluluk almamaktır.

Böyle olunca bir çok “cevher” maalesef yok olup gidiyor. 

Oysa bir çok öğrenci en başından beri öğretmenin hatalı tutumdan, izlediği yol ve yöntemden kaynaklı okuldan, dersten  soğuyabiliyor. Veya yine en başından beri anne babanın hatalı tutumuna maruz kalmış olabiliyor çocuk. 

Öğrenci ile bağ kurmadan öylesine derse girip çıkan öğretmen, öğrencilerin okuma isteğini elbette öldürebiliyor

Dersi zevkli ve eğlenceli kılmadan öğrencinin içinde okuma isteği yok demek, öğrenciyi harcamaya zemin oluşturur.

Unutmayın ki, vazgeçilmiş öğrenci vardır, yeteneksiz öğrenci yoktur. Öğrencilerinizin ya da çocuklarınızın yaşadıkları sorunların altındaki nedenlere odaklanın.

Öğrencinizi veya çocuğunuzu etiketlendirmeden samimi, gerçekçi ve doğru bir çözüm yolu izleyerek öğrencinize, çocuğunuza okuma sevgisi aşılayabilirsiniz. 

En önemlisi öğrencinizi/çocuğunuzu kazanabilirsiniz.

 “İçinde okuma isteği yok” retoriğine aldanmayın.

Zira okuma isteği olmayan çocuk yoktur! Okuma isteği öldürülmüş çocuk vardır.

 

Whatsapp'ta Paylaş
arşiv HABER ARŞİVİ
SONDAKİKA BİTLİS YORUM KURALLARI
Bitlis Nöbetçi Eczaneleri
Bu haber ilginizi çekebilir! Kapat


Bitlis ve ilçelerinden en güncel haberleri takip edin. Son dakika gelişmeleri, politika, ekonomi, spor ve gündem haberleri burada!